Çene ve Diş Cerrahisi - Dogaparkdis.com | Başakşehir Diş Doktoru - Başakşehir Diş Beyazlatma Tedavisi
 

Blog

bt_bb_section_bottom_section_coverage_image

Çene ve Diş Cerrahisi

Çene ve diş cerrahisi alanına başvuran hastalarımızla ilk muayenesinden teşhis ve en uygun tedavi yöntemlerine kadar dikkatle ilgilenir ve bu süreci titizlikle yürütürüz. Çene ve diş bölgelerinizde meydana gelen tüm rahatsızlıklar ve sorunlar sebebiyle çene ve diş cerrahisine başvurmaktayız. Horlama ve ağız kapama sıkıntısı ve konuşmada zorluk gibi oldukça yaygın sorunlarla ilgili başvuru mercii çene ve diş cerrahisidir.

Dişlerde aşınma ve yıpranma herkesin başına gelebilir. Yaşadığımız çeşitli ağız, diş ve çene sorunları dolayısıyla çene ve diş cerrahisine gidilmektedir.

  • Damağa gömülü dişlerin çıkarılması ve tedavi edilmesi bu alanda gerçekleştirilmektedir.
  • Ağız ve çene bölgesinde ki enfeksiyonların giderilmesinde yardımcı olmaktadır.
  • Damak ve dudakların yarılması tedavilerinde çene ve diş cerrahisi
  • Çenede oluşan tümör gibi oluşumların giderilmesinde başvurulmaktadır.
  • Çene ve yüz bölgesinde olan kırıkların ani giderilmesinde etkin olmaktadır.
  • Çene ve yüz bölgesindeki her türlü ağrı ve tedavi edilmesi gerekilen durumlarda yardımcı olmaktadır.
  • Yaygın olarak uygulanan implant yöntemi de çene cerrahisi kapsamındadır.

Çene ve Diş Cerrahisi Hangi Hastalıklara Bakar?

Çene ve diş cerrahisi, genellikle;

  • Çiğneme ve ısırma zorluğu yaşandığında,
  • Yutkunma zorluğu çekildiğinde,
  • Dişlerde aşınma söz konusu olduğunda,
  • Çene eklemi ve çene kemiğinde oluşan sorunlarda,
  • Çene bölgesinde meydana gelen sert darbeler sonucu kırıldığında
  • Gömülü diş gibi sorunlarda başvurulan cerrahi alandır.

Diş yoksunluğu birçok kişide ve her yaş grubunda görülebilen bir durum. Diş yoksunluğunun giderilmesi ve işlevlerinin yerine getirilmesi için sıkça uygulanan implant uygulamaları, çene ve diş cerrahisi kapsamındadır. Ayrıca çene, ağız ve yüz bölgesinde estetik görünümün kazandırılması için yapılan uygulamalar da çene ve diş cerrahisinin ilgilendiği sorunlardır.

Çene ve Diş Cerrahisi Yöntemleri?

Genellikle ağız, yüz, çene ve diş bölgelerinde oluşan sorunlar ve rahatsızlıklarla ilgilenen çene ve diş cerrahisi bünyesinde birçok yöntem ve tedavi alternatifleri bulundurmakta ve uygulamasını yapmaktadır. Çok fazla sorun ve rahatsızlığı içinde barındıran ve bunlara çözüm arayan; tedavi uygulan, sürekli gelişim ve yenilik gösteren bir daldır. Kliniğimiz uzman hekim kadrosu ile sizlerin birçok rahatsızlık ve sorununu gidermektedir.

Lazer Diş Hekimliği

Lazer diş hekimliği, hastalara lazer kullanımıyla ağrısız ve acısız bir tedavi sunar. Diş hekimliğinde yeni nesil tedavi yöntemlerinden biridir. Çoğu zaman uygulamada dişi uyuşturmaya ihtiyaç yoktur. Lazer diş hekimliğinde tedavinin tümü lazerle gerçekleşir. Lazer diş hekimliği uygulamaları özellikle diş hekimi korkusu olan kişiler ve çocuklar için uygun bir tedavi yöntemidir.

Lazer Diş Hekimliğinin Avantajları Nelerdir?

Lazer diş hekimliği çoğunlukla anesteziye ihtiyaç duymadan uygulanmaktadır. Bu yüzden iğne yapılmaz. İğne ve diş hekimi fobisi olan hastalar için bu sistem oldukça avantajlıdır. Ayrıca anestezi, kalp rahatsızlığı yaşayan kişilere ve hamilelere uygun değildir. Bu kişilerin tedavisinde lazer kullanmak faydalıdır.

Tedavide lazer kullanımından sonra kişilerde hassasiyet ya da ağrı görülmez. Diş tedavilerinde lazerin verdiği ışınlarla lazerin uygulandığı bölgede steril bir ortam yaratılır. Lazer çalıştığı sırada rahatsız edici bir ses çıkarmaz ve titreşim yaratmaz.

Lazer tedavisi uygulanırken hastaların diş etinde kanama olmaz. Diğer yöntemlere oranla tedavi sonrası iyileşme daha hızlı ve konforlu gerçekleşir. Geleneksel diş hekimliğinde tedavi sonrasında oluşabilecek baskı, acı, şişme, kızarıklık ya da komplikasyon,lazer diş tedavisinde en az düzeye indirilmektedir.

Güvenilir Bir Yöntem Mi?

Kliniğimizde kullandığımız lazer ışını radyoaktif özellik içermediği için kullanımının sağlık açısından herhangi bir sakıncası yoktur. Kalp, şeker gibi rahatsızlıkları olan hastalarda, çocuklarda ve hamilelerde lazer diş hekimliği uygulamalarının kullanımı uygundur. Kliniğimizde alanında uzman hekimlerimiz tarafından bu hizmeti vermekteyiz.

Hangi Diş Tedavileri İçin Uyguluyoruz?

Kliniğimizde lazer diş hekimliği birçok diş rahatsızlığında ya da estetik işlemleri uygularken kullanıyoruz. Diş etinde görülen enfeksiyonlarda, diş hassasiyetini azaltmada, çene eklemi ağrılarında, kök kanallarının sterilizasyon işleminde lazerden yararlanmaktayız.

Lazerli diş tedavisini diş beyazlatma işlemlerinde, diş etlerinin kesilmesi ve diş boylarının uzatılmasında, diş etlerinin rengini daha açık hale getirmede kullanmaktayız. Estetik bir gülüş kazandırmayı hedefleyen dijital gülüş tasarımında lazer tedavisinden yararlanıyoruz.

Dolgu tedavisinde çürük dokuları rahatlıkla temizlemede ve kanal tedavisinde yaşanabilecek sorunları en aza indirmede de lazer uygulamasını kullanıyoruz. Lazer diş hekimliğinin kullanım alanları arasında aft ve uçuk (herpessimplex) tedavisi de vardır. Lazer diş hekimliği hakkında daha fazla bilgi almak ve bu işlemden yararlanmak için sitemizde bulunan iletişim bilgilerinden bize ulaşabilirsiniz.

Dijital Anestezi

Diş iğnelerinin yerine geçen dijital iğne, diğer adıyla dijital anestezi, iğne ya da doktor fobisi olan kişiler için en iyi teknolojilerden biri. Dijital anestezide, kişilerin doku basıncı göz önüne alınarak anestezik madde uygulanır. Bu işlem uygulanırken neredeyse hiç ağrıya sebep olmaz.

Dijital anesteziyi hastanın ağrı eşiğine göre düzenlemek mümkün olduğu için avantajlıdır. Dijital anestezi önce diş etinin uyuşturulmasıyla başlar. Diş eti uyuşturulduktan sonra dijital anestezi cihazı kullanılarak diş etine anestezik madde verilir.

Neden Dijital Anestezi Yöntemiyle Acı Hissetmiyorsunuz?

Dijital anestezi işlemi sonrası kişilerde hassasiyet ve ağrı oluşmaması bu yöntemin en büyük avantajlarındadır. Bu işlemde acı hissetmeyecek olmanızın sebebi anestezik sıvıdır. Dijital anestezi cihazı ile diş etine enjekte edilen sıvı, kişiye özel olarak yavaş bir şekilde uygulanmaktadır.

Yapısal olarak dijital iğnelerin ucu diğer diş iğnelerine göre çok daha incedir. Bu incelik de hissedeceğiniz acıyı minimum düzeye indirmede rol oynar. Dijital anestezi, çocukların diş tedavisinde de oldukça etkili ve acısız olan bir yöntemdir.

Dijital Anestezi Size Neler Sunuyor?

Kliniğimizdeki uzmanlar tarafından uygulanan dijital anestezi yöntemi uygulaması oldukça kolay ve hızlı bir yöntemdir. İğneden korkan ve bu konuda büyük endişe duyan hastalar için büyük rahatlık sağlar. Kişiye özgü bir tedavidir ve süreç her hastaya özel olarak yürütülür. Uygulanırken doku hassasiyeti dikkate alınır ve işlemden dolayı oluşabilecek ağrı önemli ölçüde azaltılır.

Diş etini uyuşturmak için yapılan lokal anestezi oldukça ağrısız ve acısız bir şekilde gerçekleştirilmiş olur. Sadece lokal anestezi kısmını değil tedaviyi de oldukça kolaylaştırır ve tedavinin süresi kısalır. Gelişen teknolojiyi kullanarak hastaların diş tedavisine karşı olumsuz tutumunu azaltır. Her hastaya uygulaması mümkündür. Kişilerin vücuduna herhangi bir zarar vermez ve normal anestezide kullanılan anestezik madde ile aynıdır.

Dijital Anesteziyi Nasıl Uyguluyoruz?

Kliniğimizde dijital anestezi yöntemini uygularken özel bir jel kullanıyoruz. Dijital anestezi cihazıyla birlikte diş etine anestezik solüsyon uygulayarak diş etinin uyuşmasını sağlıyoruz. Bu cihazın iğnesi oldukça ince uçludur ve tek kullanımlıktır. Hijyen açısından oldukça güvenlidir.

Kişinin hassasiyeti ve dokusu dikkate alınarak uygulanan işlem en az ağrıyı hedefler. Uygulanacak olan anestezi madde miktarı da yine kişiye özel olarak belirlenir.

Gömük Dişler

Gömük dişler diğer bir adıyla gömülü dişler, ağızda çıkması gereken kısımda çıkamayıp, vakti geçen, çene kemiğinin altında kalan dişlerdir. Gömük dişler kendilerine ağız içinde uygun bir yer bulamaz. Sıklıkla 20 yaş dişleri, küçük azı dişleri, köpek dişleri gömülü kalabilmektedir.

Gömük Dişler Neden Oluşur?

Gömük dişlerin oluşmasında birçok etken olabilir. Bazen bu etkenlerden birden fazlası aynı anda görülebilir. Dişlerin gömülü kalmasında en sık karşılaştığımız nedenler arasında çene darlığı vardır. Çenenin dar olması sebebiyle diş, ağızda sağlıklı bir şekilde çıkabilmek için kendine uygun bir yer bulamaz.

Gömük dişler, süt dişinin erken kaybedildiği durumlarda da ortaya çıkabilir. Süt dişi erken kaybedildiği zaman çene kemiği yeterince gelişemez. Böylece çıkmaya çalışan diş ağızda yer olmamasından dolayı çıkamaz ve gömülü kalır.

Bunların dışında gömük dişlerin oluşumundaki etkenler arasında genetik faktörler, enfeksiyon, travma, gömülü dişin yanındaki dişlerin yer değiştirmesi ve dişin önünün kapanması vardır.

Gömük Dişleri Nasıl Tedavi Ediyoruz?

Dişin, estetik ve fonksiyonel olarak bulunduğu yeri ve pozisyonu dikkate alarak uygulanacak tedavi yöntemine karar veriyoruz. Eğer gömük dişler hastanın sağlık durumunu ve dişin fonksiyonunu etkiliyorsa ya da riskli bir bölgedeyse ortodontik tedavi uygulanır. Ortodontik tedavide gömülü diş üzerine braket yapıştırılmasıyla dişin olması gereken yere çekilmesi hedeflenir.

Bazı gömük dişler, ortodontik tedavi ile hareket ettirilmek için uygun olmayabilir. Böyle durumlarda diş cerrahi yöntem uygulanarak çekilebilir. Gömük diş 20 yaş dişi olduğu zaman çoğunlukla problem oluşturur ve çekilir. Bazen de dişe dokunulmaması ve düzenli olarak kontrol edilmesi daha uygundur.

Her gömülü dişin tedavi edilmesi gerekmeyebilir. Bu yüzden kliniğimizde öncelikle gömülü dişin hastaya yaratabileceği problemler analiz edilir ve bu doğrultuda bir karar verilir.

Cerrahi İşlem Sonrası

Gömük diş tedavisi için uygulanan cerrahi işlemden sonra şişlik ve ağrı olması oldukça normaldir ve endişe edilmemesi gereken bir durumdur. Bunlar iyileşme evresinin parçasıdır. Ağrı için uzmanlarımız tarafından verilen ilaçları kullanmanız etki edecektir. Soğuk kompres uygulamak da şişlik için iyi olacaktır.

Yara iyileşme sürecindeyken çok sıcak ya da çok soğuk gıdalar tüketmenizi önermemekteyiz. Bunun yerine ılık ya da yumuşak gıdalar tüketmeniz bu süreci daha az problem yaşayarak geçirmenize yardımcı olacaktır.

Çene Kistleri

Ağızda genelde çene kemiği bölgesinde ya da diş köklerinde bulunan, içinde sıvı olan patojen oluşumlara çene kistleri denir. Diş ya da çene kaynakları olarak oluşabilmektedir. İhmal edilen çürük dişler çenede kist oluşumuna sebep olabilir.

Genel olarak çene kemikleri içindeki büyüme süreçlerinde belirti vermezler. Çene kistleri ağrı, şişlik ve yakınındaki dişlerde sallanma gibi durumlarla kendini belli eder. Kliniğimizde düzenli olarak diş muayenesine gelmeniz, kist oluşumlarının erken fark edilmesine olanak sağlar.

Çene Kistlerinin Belirtileri Nelerdir?

Çene kistleri çoğunlukla belirti vermez ve sinsi bir şekilde gelişir. Diş muayenemiz sırasında çekilen röntgen filmler aracılığıyla tespit edilir. Hastalar çene kisti problemleri olduğunda kliniğimize şişlik, diş sallanması, ağrı, akıntı, yanma ve çürük gibi şikayetlerle gelirler.

Bu tür belirtilere rastlandığında ciddiye alınması ve daha büyük hasarlar oluşmaması için diş hekimlerine gidilmesi önemlidir. Önlem alınmadığında dişlerin kaybedilmesi ya da kemik dokusunda büyük zarar oluşması ihtimali vardır. Çene kisti problemleriniz için kliniğimizdeki uzmanlar tarafından etkili tedaviler uygulanmaktadır.

Çene Kisti Tedavisini Nasıl Yapıyoruz?

Çene kistleri için kistlerin lokalizasyonunu ve büyüklüğünü dikkate alarak iki tür tedavi gerçekleştiriyoruz. Bu tedavilerden ilki enüleasyon adlı cerrahi işlemle kistin tamamen çıkarıldığı tedavi yöntemidir. Bu işlem sırasında kistin büyüklüğüne bağlı olarak lokal ya da genel anestezi uygulanır. Küçük kistler için uygun bir tedavidir.

İkinci tedavi yöntemimiz ise daha büyük ve riskli kistler için uygulanan bir yöntemdir. Bu tedaviye marsüpyalizasyon ismi verilir. Büyük kistlerin direkt olarak alınması daha büyük hasarlar oluşmasına sebep olabilir. Bu yüzden tercih edilmemektedir. Bu tedavide önce kistin üstünü açarak küçülmesi sağlanır. Küçülmeden sonra da kist tamamen çıkarılır.

Çene Kistleri Tedavi Edilmezse Neler Olabilir?

Tedavi edilmeyen, ihmal edilen çene kistleri çene kemiğinin zayıflamasına neden olabilir. Çene kisti tedavisi gerçekleştirilmediği zaman çene kemiğinin sağlamlığı azalır ve çok ufak bir travmada bile kırılması mümkün bir hale gelebilir.

Çene kistlerine müdahale edilmediği zaman yer aldığı bölgedeki sağlam olan dişler zarar görebilir ve bu da diş kaybı yaşanmasına sebep olabilir. Çene kistleri oluştuğu bölgedeki sinirlere baskı yapmasından dolayı zamanla bu bölgenin hissizleşmesine sebep olur.

Oluşabilecek hasarlar göz önünde bulundurulduğunda, düzenli olarak diş muayenesine gelmeniz, zamanında problemi tespit etmemiz ve diş problemlerinizi alanında uzman hekimlerimizle çözmeniz oldukça önemlidir.

20 Yaş Dişleri

Yetişkinlikte en son çıkan azı dişleri olarak bilinen 20 yaş dişleri, genel olarak çene yapısına uymamasından ya da çenede yeterli alan olmamasından dolayı kişilerde rahatsızlıklara yol açabilir. Kişilere yaşattığı ağrılar, apseler ve bunun gibi birçok sebepten dolayı diş çekilir ya da diş ameliyatlarıyla müdahale gerçekleşir. Kliniğimize düzenli diş muayenesine gelmeniz, 20 yaş dişlerinizin çıkmaya başlama ve gelişim aşamalarının takip edilmesine ve diş sağlığınızda bir problem yaşanmamasına yardımcı olur.

20 Yaş Dişlerini Hangi Durumlarda Çekiyoruz?

Her insanda farklı zamanlarda çıkabilen 20 yaş dişleri genel olarak 18 ile 30 yaş aralığında kendini gösterir. Bazen diş, çıkma sürecinde engellerle karşılaşır ve kişiye sıkıntı verebilir. Enfeksiyon, ağrılar ya da çene yapısında bozukluklar 20 yaş dişlerinin yarattığı problemlerden olabilir.

Bazı durumlarda 20’lik diş çıkma sürecinde ya da çıktıktan sonra çürümeye başlayabilir. Bunun genel sebebi çıkarken diş etini aralaması ya da diş eti içerisine gömülü olmasıdır. Bu aralığa bakteri veya yiyecek parçaları girdiği için çürüme görülebilir. Yetersiz fırçalama da çürüme nedenlerinden biridir. 20 yaş dişi çürüdüğü zaman yanındaki dişlerin de çürüme olasılığı yüksektir. Böyle bir durumda, kliniğimizde sterilize bir ortamda dişin çekilmesi gerekir.

Gömülü duran 20 yaş dişi kist oluşumuna neden olabilir. Diş kisti oluşmaması için müdahale edilmesi önemlidir. Diş kistinin sebep olabileceği kemik yıkımı ya da dişlerin yerlerinin değişmesi gibi durumlar tehlike yaratabilir. Ciddi sorunları önlemek için böyle durumlarda kliniğimizde uzmanlar tarafından müdahalede bulunmaktayız.

20 yaş dişleri çıkma sürecinde diş etinde enfeksiyon meydana getirebilir. Enfeksiyon olduğunda diş etlerinde şişlik ve kırmızılık görülür. Enfeksiyon, kişide ödem ve ağrıya sebep olabilir. Aynı zamanda enfeksiyon ağızda kötü bir tat ve koku hissi yaratabilir. Enfeksiyonun yanak ve boyun çevresine yayılma ihtimali de olduğu için uzman tarafından müdahale önemlidir.

Nasıl Tedavi Ediyoruz?

Gerekli durumlarda diş ameliyatı yapılır. Yirmilik diş ameliyatı lokal anestezi kullanılarak gerçekleştirilir. Dişin etrafındaki kemik dokusu kaldırılır ve diş çekilir. Diğer bir yol da dişin küçük parçalara ayrılarak daha kolay bir şekilde çekilmesidir.

Bazı durumlarda ise uzmanlarımız tarafından dişin etrafındaki kemiğin cerrahi aletlerden yararlanarak kaldırılması sonucu diş çekilir. Bu operasyon gerçekleştirildikten sonra ameliyatlı bölgeye dikiş atılır ve bu dikiş yaklaşık 10 gün sonra çıkarılır. Müdahaleden sonra oluşabilecek ağrılar için hastaya ağrı kesici ya da antibiyotik verilir.

Çene Eklem Hastalıkları Tedavisi

Çene eklemi ağız ve diş sağlığımız için oldukça önem taşıyan bir eklemdir. Çene ekleminin konuşma, çiğneme, solunum gibi işlevlerimizde rolü vardır. Daha çok 25 ile 45 yaşları arasında görülse de her yaşta çene eklem hastalıklarının yaşanması mümkündür. Çene eklem hastalıkları tedavisi, ağız ve diş sağlığı alanına giren bir tedavidir ve kliniğimizdeki diş hekimleri tarafından gerçekleştirilmektedir.

Çene Eklem Hastalığı Belirtileri

Çene eklem hastalığında en çok karşılaşılan belirti çene ekleminden gelen sestir. Bu ses gıcırdama ya da tıklama şeklinde kendini gösterebilir. En çok karşılaşılan belirtilerden diğeri de ağız açmada yaşanan zorluktur. Çene eklem rahatsızlığı yaşayan kişiler ağızlarını tam olarak açmada güçlük çekebilirler ve bunu yapmaya çalışırken ağrı duyarlar.

Bazı durumlarda çene eklem hastalığı olan bireylerde kulak bölgesinde de sorun yaşanmaktadır. Çene ekleminin kulak bölgesine olan yakınlığından dolayı, çene eklemi probleminde bu bölge de etkilenmektedir. Kulakta yaşanan sorunlar çınlama ya da uğultu şeklinde olabilir. Bunun dışında dişlerde hassasiyet, sallanma, baş dönmesi, baş ağrısı gibi belirtilere de rastlanır.

Bu belirtilerden biri ya da birkaçı kişilerde görüldüğünde bir uzmana gitmek önemlidir. Belirtilere sahipseniz sitemizde bulunan iletişim numarasından kliniğimize ulaşabilir ve çene eklem hastalıkları tedavisi için görev alan hekimlerimizden randevu alabilirsiniz.

Çene Eklem Hastalıkları Nedenleri

Çene eklem hastalıkları genel olarak kronik bir rahatsızlıktır. Bazı durumlarda o bölgeye olan bir darbe, diş çekilmesi, yoğun stres yaşanması, genel anestezi gibi nedenlerle de ortaya çıkabilmektedir. Hastalığın nedeninin tespit edilmesi tedavi yöntemi izlenirken önem taşımaktadır.

Çene Eklem Hastalıkları Tedavi Yöntemleri

Çene eklem hastalıkları tedavisi, kişinin problemine ve ihtiyacına göre değişiklik gösterir. Çene eklem hastalıkları için cerrahi olmayan tedavi yöntemleri arasında ilaç (farmakolojik) tedavisi, ağız içi apareylerin kullanımı, fizik tedavi ve stres tedavi yöntemi gibi yöntemler vardır.

Uygulanan cerrahi tedaviler arasında artosentez, artoskopi ve botoks uygulamaları yer alır. Bölgede tedavi edilmesi gerekli olan kistler ya da anomaliler varsa cerrahi tedavilere başvurulur. Önemli etkisi olan başka tedavi yöntemlerinden biri de egzersizdir. Çene kasları için germe ya da gevşeme gibi egzersizler yapmak bu kasın güçlenmesinde faydalı olur. Çene eklem hastalıkları tedavisi için kliniğimizde alanında tecrübeli hekimlerimize başvurabilirsiniz.

DOĞAPARK Dental © 2022

bt_bb_section_top_section_coverage_image